2 Şubat 2009

Mukadder Oluş Fragmanları

Qaddara (Ar.): Değer biçmek; kıymetini, kadrini, kaderini belirlemek...
Mukadder: Allah’ın takdir ettiği kaçınılmaz kaza; zorunlu oluş...
Fragmanlar: Bir bütüne ait parçacıklar...
...
«Hazret-i Ömer radıyallahu anh, istidrac sahibi bir yahudi çocuğu olan İbn-i Sayyad için:
“-Ey Allah'ın Rasûlü! Bana müsâade buyurun, şunun boynunu vurayım!" dedi.
Peygamber Efendimiz sallâllâhu aleyhi ve sellem de:
“-Eğer Deccal bu ise, ona sen musallat edilecek değilsin. Eğer bu Deccal değilse, onu öldürmekte sana bir hayır yok!” buyurdular.»
...
«Şeylerin ve hâdiselerin tasarrufu, tekamül düzeyi yükselmiş ruhlardan kurulu hiyerarşik bir organizasyon tarafından ve mukadder yerde ve zamanda ve şekilde olması tarzında sağlanır.»
...
«Mukadder oluş, cüz’î iradenin bilerek veya bilmeyerek, isteyerek veya istemeyerek yaptıklarının İlâhî iradeye muvâfık olması. Bu cüz’î yapmalara fiiller yanında, niyetler, imajinatif faaliyetler, duygular ve düşünceler de dahildir.»
...
«Alem-i gaybdan sayılan geçmiş ve gelecek mevcudatın dahi mânen hayatdar bir vücud-u mânevileri ve ruhlu birer sübut-u ilmîleri vardır ki, levh-i kaza ve kader vasıtası ile o mânevî hayatın eseri, mukadderât nâmı ile görünür, tezahür eder.»
...
«Bir şeyin tesir ve keyfiyeti ne kadar küçük olursa olsun, hor görmeyip onu gözden silmemek ve hafiye gibi elden bırakmamak lâzım... Bazı teferruat vardır ki, bütünü gösterir... Hazret-i Ali'nin meşhur sözü:
- "Parça, bütünün habercisidir!"
Bir el gösterilir, yüzünü görmesen de kim olduğunu anlarsın. Bu mevzu çok kişi tarafından ihmâl edilir; halbuki ihlâs ile hakikati yaşayanda bu, ihmal kabul etmez... Kime bakılırken kimin ve hangi mânânın idrak edilmesi ve neyin, nasıl, niçin işlendiği anlaşıldı mı? Yüzyıla hâkim adam hakkı? Mukadder oluş
...
«İslâmî itikad ve amel esasları mukadder oluş halinde devlet rejimi olmaya talibtir.
Şeriat da şu: Kur'ân'dan başlayarak, merkezden muhite doğru bütün mukadder oluşlarıyla, dinin heyeti mecmuası...»
...
«Toprak, su, hava, güneş, ısı, mevsim şartlarının nisbet yekûnu içinde zâhir olan tohum-yerden biten nebat misali, dindeki gizliliklerin açık edilmesini gerektiren zamanın icabına mahsus ve çözüm için kendini empoze eden meseleler...Bu meseleler “ibadet, ukubat ve muamelat”a dair içtihad gerektiren işler ve bunların mukadder oluşları sınıfına girebileceği gibi, ledünnî mahiyette de olabilir.»
...
«Bir usûl bahsi olarak “içtihat” nedir? Kur’ân ve hadiste bulunmayan bir mesele hakkında hüküm vermek... Dikkat: Kur’ân ve hadiste bulunmayan... Peki bu ifâde, topyekûn kâinatın Kur’ân’da bulunuşu itikadına ters değil midir? Usûl bahsinden habersiz ve sebep ile netice arasında tecelli eden birbirine nisbetle sebep ve netice belirtici silsileden gafil olmayanlar için değildir. Tekrarına lüzum görmediğimiz “mukadder oluşlar; sözün gelişinden belli mânâ ve hakikatler” davası...»
«Allah’ın Sevgilisi’ne itaat, Allah’a itaat’in şartı... Allah Sevgilisi’nin “zâhir” ve “bâtın”da “vâri”si olan sahabiye itaat da, Allah Sevgilisi’ne ve tabiî ki Allah’a itaat’in -mukadder oluş hâlinde- şartı...»
«Benim yanıma senin gibi kimse gelmedi… Cins zekâ… Yüzüne karşı methetmem olmuyor ama, kanıma girmişsin!.. Derinliğine, kanıma; bunu görüyorum… Hayatımı sen anlıyorsun…Bu böyle… Sonra öyle devam edersin. Dünya bir kahraman bekliyor; bir fikir kahramanı… Hadi bakalım, inşallah!..Bizden bekleniyor, bizde de bir fikir adamının yaşamaması için her şey mevcut… Bu millet fikir diye bir şeyden anlamıyor, ama Allah ne gösterir… Biz fikircimizi yetiştirmeye bakalım…»
«A.Kabaklı: Efendim, Ahmet Bey kardeşim, zâtıâlinize birkaç suâl hazırlamış, bunlar da sizi yoracak şekilde değil. Uygun görürseniz.
Kısakürek: Tabi tabiî.
A.Taşgetiren: Üstadım, benim şöyle bir suâlim olacak. Batı’da da konuşuluyor, “Yeni Asır, İslâm Asrı olacaktır.” tarzında düşünceler var. Siz ruh muhtevası yönünden İslâm ülkelerini böyle bir hazırlık içinde görüyor musunuz?
Kısakürek: Hah, enteresan. Cevap: Bu Ramazan’da, bilmiyorum, Allah tâkat verecek mi bana Tercüman için... Orada bir yazı hazırladım. Takat verecek mi bir...
A.Kabaklı: İnşaallah, efendim.
Kısakürek: Orada, “İstikbâl İslâm’ındır” diye güvendiğim bir gence (Salih Mirzabeyoğlu) etüd yaptırdım. Güzel oldu etüdü... Bu Dr. Kusto’yu alıyorum ele. O İslâm’a giriyor, biliyorsunuz. Bir “mucize-i Kur’ân’iye”yi görüyor. Bir de profesör var. Birbirinden intikaldir bunlar... Onun da bir kitabı var. Enteresan bir zat, tercüme etmiş biri bunu... Uyudu kaldı. 8 sütunla verilecek bir hâdisedir. Toynbee, aynen kelimesini kullanarak, “İstikbal İslâm’ındır. Tecrübe etmediğimiz bir o kalmıştır” der.
Bu, siyasî aksiyon şeklinde belli olmaz. Tıpkı şöminenin yanması için şu ateşi elde edinceye kadar ne kadar zahmet çektik bugün...
Hele temel... büyük... fikrî sahada olur, hidâyetler çoğalır, şu olur, bu olur... Yarı aksiyoncu bir adam harekete geçer. Yok kulüpler, dernekler filan... böyle yürür... Bir an gelir iş büyük aksiyona dönebilir. Bu mânâda Avrupa’da bir bâtınî hazırlanış olduğuna kaniim... Farkında olduğumuz, olmadığımız. Bâtınî, iç... hazırlanış olduğuna kaniim. Bu arada biz her zaman olduğu gibi İslâm’ın hakikatının üstüne küf üstüne küf buluyoruz. Ve gazeteler yapamıyor... İçimizde kurtulmuş değiliz ki, başkalarını kurtarmaya ehil olalım... Başkası var mı?
A.Taşgetiren: Aslında geniş belki... Konuşmanızı gerektirir, Üstâdım. Benim merak ettiğim bir başka mevzû şu idi. Türkiye’de İslâmî mânâda bu davâyı üstlenmek üzere ortaya çıkmış pek çok kadrolanma teşebbüsleri olmuş. Hepsi ilk kıvılcımı mutlaka Büyük Doğu’dan almıştır...»
...
Qaddara (Ar.): Değer biçmek; kıymetini, kadrini, kaderini belirlemek...
Mukadder: Allah’ın takdir ettiği kaçınılmaz kaza; zorunlu oluş...
Fragmanlar: Bir bütüne ait parçacıklar...
RSS feed Twitter.
İsim: Email:
Blogger tarafından desteklenmektedir.