«Necip Fazıl Kısakürek'e: İslam davasının zerre tavizsiz müdafii Üstadımıza İslam davasının agora meydanlarında sağırların kulağını patlatacak gür seslilikte aksiyoneri Büyük Doğu Gençliğinin ruh gıdası mecmuanızı tekrar çıkarışınızdan dolayı size minnettarlıklarımızı arzeder, hangi şartlar altında olursa olsun hal neyi icap ettirirse ettirsin yüzde yüz emrinizde olduğumuzu bildirir hürmetlerimizi sunarız. Yarın elbet bizim elbet bizimdir. Gün doğmuş gün batmış ebet bizimdir. Mehmet Tekelioğlu Abdullah Gül Ahmet Taşcı 3.7.69»
Bir anekdot...
AKP milletvekili İrfan Gündüz anlatıyor: «Bir gün Üstad, Abdullah Gül, ben ve bir kaç arkadaş ikindi namazı için Sultanahmet Camii'ne gittik. Üstad dışında hepimizin üstünde tiril tiril gömlekler, İspanyol paça pantalonlarımız. Üstad namazdan sonra ellerini havaya kaldırarak, "Şükürler olsun. Bu kubbelerin altı böyle züppelerle dolmadıkça Türkiye'nin kurtuluşu yoktur" dedi.»
Züppe: Sonradan görme, snob.
19. asrın başlarında, İngiltere’de, bir kısaltma olarak doğmuş “snob” kelimesi.
Oxford ve Cambridge üniversiteleri, soylu öğrencileri arasında sayıları artmaya başlayan sonradan görme avam çocuklarını fişlemek için kullanmış bu kısaltmayı; okul kayıtlarında, bu çocukların isimlerinin yanına şu not düşülmüş: S’nob.
(Tedaisi: TC üniversitelerinde ve devlet kademelerinde fişlenen Anadolu çocukları.)
Bir başka rivayet de şöyle: Züğürtleşen Fransız soyluları, pahalı parti alışkanlıklarını sürdürebilmek için, avamdan yeni zenginleri de finans amaçlı aralarına almaya başlamışlar. Bu tür partilere kısaca “snob” denilmiş. Bugün bile hâlâ, Avrupalı bazı züğürt soylular, para karşılığı aralarına alabiliyor veya soyluluk ünvânı satabiliyor “snob”lara.
(Tedaisi: Halk desteğinden yana züğürt rejimin, halk çocuklarını mamayla kandırıp merkeze alması, onların sırtından iktidarını sürdürmesi.)
“S. Nob.”; Sine Nobilitate (Latince), Sans Noblesse (Fransızca): Soylu olmayan.
Bir miktar anlam kayması yaşayarak, “kan” bakımından değil de “görgü” bakımından asâletten yoksun, sonradan görme, aslını ve geçmişini beğenmeyen, özentili, taklitçi, züppe anlamında kullanılıyor artık “snob”.
Istılahta “züppe”: «Züppe, kendi şahıs plânında, milet ve cemiyete ait bütün asliyet ve husiyetlerden soyunmuş ve palyaço kılık ve edasına bürünmüş bir dış yüz makyajcısıdır. Batı hayranı, efendisinin kamçısını öpen bir köle ruhiyatı içinde, anlayamadığımız bir kuvet müessirini, onun posa eseri üzerinde aramaya kalkışan...» (Necip Fazıl, İdeolocya Örgüsü)
Üstad Necip Fazıl’ın ifadesiyle “züppe” Abdullah Gül’ün (ve arkadaşlarının) hikâyesine gelince...
Ana tarafı Kayserili. Baba tarafı Siirtli. Aileden ve muhitten Büyük Doğu sempatizanı iken, «Necip Fazıl’in Büyük Doğu’sundan, Sezai Karakoç’un Diriliş’ine sıçramayı başarmış.» (Ahmet Hakan, 26.4.2007, Hürriyet)
Diriliş: Büyük Doğu taklitçisi, snob fikriyat teşebbüsü.
Büyük Doğu’nun asâletini ve yüklediği sorumluluğu taşıyamayan züppeler için bir vaftiz kazanı, bir günah çıkartma kabini, bir kaçış (füg) merkezi olmuştur Diriliş.
Diriliş kazanına dalıp peché originel günah kaygısından arındıktan sonra Maveracı, MG’ci, Fettoşçu, müslüman demokrat, müslüman liberal olmakta zorlanmamıştır bu züppeler.
Müslümanlık ve Büyük Doğuculuk vasıfları, krâliyet armalı S’nob by Sans Noblesse mâmülleri gibi durmaktadır bu züppelerin üzerinde.
Bağdat Caddesi’nde ve Kanyon’da da şube açan krâliyet armalı Danimarka markası böyle tanımlıyor tüketicilerini: «S’nob by Sans Noblesse; Avangard Hippiler... Onlar özgür... Onlar asi... Onlar sıradışı...»
Millî ve soylu BD Fikir ve Aksiyon Mihrakı’nın kaçkını bu züppelerin bugün vardıkları yer ise, ABD-İsrail yapımı BOP temsilciliğidir.
Bizim züppelerin sahip oldukları güç ve iktidar da, bunlara karşı olan Kemalist züppelerin gücü ve iktidarı da AB-ABD-İsrail kaynaklıdır, yapaydır, “zıbık”tır.
Zıbık (Arapça): Yapay penis, dildo.
Bizim züppeler AB-ABD-İsrail dildosuyla Çankaya’ya çıkabilecek; Kemalist züppeler de AB-ABD-İsrail dildosuyla darbe yapabilecek... Lâkin, 11 Eylül ve sonrasında, AB-ABD-İsrail iktidarının da dildo olduğunu gördü dünya...
Fevkalâde tarihî günler yaşıyoruz.
İlâhî ve insanî değerlerin içini boşaltan, bütün dünyaya S’nob by Sans Noblesse hayat tarzını dayatan “Züppe”nin sonu gelmiştir; sıra “Zübde”ye gelmiştir!
Zübde: Sütün kaymağı; öz; hülâsa; asıl; seçkin; elit; Büyük Doğu – İbda...
